22 Temmuz 2011 Cuma

İşTe GeLdim BuRdayıM...

Çoooook uzun bir aradan sonra yine yazmaya başlıyorum,anlatacak o kadar çok şey biriktiki nerden başlasam bilemedim....Aslında köreldim mi acaba diye bir korku bile aldı beni...


Yazının bir yerinde "amaaaaan" deyip bırakmaktan da korkarak yazmaya başlıyorum....

En son yazdığımda düğünüme bir ay vardı...Son bir ay evin eksiklerini tamamlamakla geçti,düğüne bir hafta kala izne ayrıldım,o hafta ev misafirlerledoldu taştı,annnemlerle başbaşa kalamadık,bir bakıma iyi oldu çünkü annemde bende durup düşündükçe ağlamaklı oluyorduk...Neyseki gelen gidenden düşünmeye vakit kalmadı....

Düğünden önceki haftasonum kuaförde geçti.İki tam günü kuaförde kafayı yeme noktasına geldim.Çok sıkıldım.Kuaförde vakit geçirmekten nefret ederim ve iki gün üstüste oraya tıkılmak feciydi...İlk gün saçımın rengini değiştirdik.Bakır renge boyadık,sonra uçlarına sarı balyaj attık.(sanki kendim boyamış gibi anlattım,idare edin :P ) Ortaya çıkan renge aşık oldum desem yeridir,gören herkes bayıldı,yandaki hatunun diplerinin daha koyu,bakırımsı olduğunu düşünün,sanırım öyle bileş oldu; en doğal sarışın ünvanı şimdilik bende haberiniz olsun ;)

Ertesi gün kuaförde saç ve makyaj provası yaptık.Gelin saçımı istediğim gibi yapamadılar,uzun uğraşlardan sonra başka biri "ben anladım gelinin istediğini..." deyip kendini ortaya attı ve istediğim modeli yaptı nihayet,çocuk başka bir şubede çalışıyordu ama düğün günü gelmeye söz verdi ;)İstediğim model "vak" dedikleri bir modelmiş,önünü öyle yapmaya karar verdik,arkasını tamamen adamın zevkine bıraktım...Aslında biran önce provayı bitirip eve gitmekti...

Nihayet kına günü geldi,kuaför,saç,makyaj,stüdyo çekimi ve salona varış...Shania Twain-you're still the one adlı şarkıyla ilk dansımızı yaptık...Saçlarım bukleli önden geriye doğru biraz toplanmış, straplez elbisem mavinin en göz alıcı rengi pafta kumaşlı ve sevgili eşim ince çizgili lacivert takımı ve elbisemin renginden desenli kumaşıyla karşımda...İkimizde titriyoruz...Saçma hareketlerle sağa sola sallanıyoruz...Nihayet birileride kalkıyor dansa ve insanları taklit ediyoruz....Sonraki şarkı Mustafa Cecelinin hastalıkta sağlıktası....İki şarkı hiç bitmeyecek gibi geliyor,ama neyseki bitiyor ve ben bize ayrılan masaya koşup suya yapışıyorum.Suyu içerken birden lavaboya gitme ihtiyacı hissesiyorum ve hemen suyu bırakıyorum...Sahneden inemiyorum çünkü oyun için bizi anons ediyorlar....Yuuuhhh dakka bir gol bir,bi durun bi nefes alalım...Yok! Kafamı çeviriyorum damat beni sahneye sürüklüyor ve oynamaya başlıyoruz...Sonrası yok bende...Kendime geldiğimde saatler geçmiş,takı-pasta-sülalecek resim çekimi vs.bitmişti...Bende bitmiştim...Şarkı çaklıdığı sürece sahnedeydik ve sürekli oynadık...Dedikodular almış başını gitmiş,"bunlar sarhoş mu???"

Hayır o gün içmedik,alkol kullanmayan bir çiftiz,ama o gün bizigörenlerin böyle düşünmesi normaldi,eşim oynadı bende (oyunsevmez :P) ona eşlik ettim,hepsi bu....

Ertesi gün,nikah günü,sabah erkenden kuafördeydik.Saçım ve makyajım bir önceki güne göre çok çok daha iyi olmuştu..{Yandaki model benim gelinlik modelim,aynısını diktirdim,(daha önce paylaşmışmıydım hatırlamıyorum ;) )}  Önce eve gittik,gözyaşları ve davul zurnayla evden çıktım...Stüdyoya gittik...Ama oraya varır varmaz gelin çiçeğimi ve damadın çiçeğini unuttuğumuzu farkettik.Evden gelmesini beklerken hava kapattı,ha yağdı ha yağacak diye beklerken,beklememeye karar verdik,başka bir gelinin çiçeğiyle çekimlere başladık :D Çekimin ortasında kendi çiçeğim geldi ve son resimleri çekerken yağmur yağmaya başladı...Bardaktan boşalırcasına dedikleri oydu kesinlikle...Birçok davetli nikahı kaçırdı...Gelenler sırılsıklamdı,hatta içlerinden biri gelmeye çalışırken kaza bile yapmış...İkiside birbirinden özel iki şahidimizle, yeni hayatımıza,mutluluğumuza kocaman "EVET" dedik...

Erkek tarafı uzun konvoyuyla bizi eve bıraktı,ve herkes çekildi...

Gelinliğimle salonun ortasında oturana kadar hiç ağlamamıştım ama o an kendimi tutamadım,o sessizlik anını anlatamam...Aylarca gelip gittiğim,yavaş yavaş içini yerleştirdiğimiz ev o an o kadar yabancıydıki...7 yıldır tanıdığım,ölesiye sevdiğim eşim şaşkınlıkla suratıma bakarken o kadar yabancıydıki...O an tek istediğiniz çıkıp gitmek oluyor,ama bir yanınızda kalmak istiyor...İkilem insanı çıldırtacak derecede....

Sonra,sakinleşip kendime geldim...Yıllarca o anı beklediğimizi biliyordum,berbat etmek istemedim,etmedimde....