19 Kasım 2012 Pazartesi

bugünün faaliyetleri...

Sıradan bir pazartesi işte, klasik bunalımlar, bir türlü uyanamamalar vs... Öğleye doğru birkaç arkadaşımla yemeğe çıktım, nefis mi nefis bir muhlama yedim ki hikayede geçen nesneleri resimleştirelim, işte muhlama;
Sonra yüncüye gitti, pastel tonlarda dört yumak aldım, 1.8x1.0m ebatlarında polar kumaş kestirdim, tığla parça parça desenli bişiler örüp poların üstüne geçirip şal elde etmeyi planlıyorum, işte böyle birşey;
ki ne kadar bunda başarılı olabilirim bilmiyorum, ufak biraz yardımla olacak sanırım... Neyse işe geri döndüm, yolda rastladığım bütün arkadaşlarım aynı geyiği yaptılar "kızıııııım bu yaşlılık belirtisi!!!" hadi be!!

Akşama doğru bir diğer klasiğimiz olan, "akşama ne pişirsem?"... Ben pırasa&çorba üstünde bayağı kafa yordum, hatta gaza geldim bir diğer günün yemeği olan etli pazı sarmasını da yapabilirim... Başka biri ıspanakda ısrar ederken diğeri makarnada fena olmaz triplerinde.... İşin aslı bu muhabbetle kendimizi 2 saat oyalama kapasitesine sahibiz ve yapdık da... Aslında hepimiz işi gücü bırakıp bir an önce eve gidip yumaklarımızla haşir neşir olmak istiyorduk...

Ta kii...

Eşim arayana kadar... Anahtarını evde unutmuş, işi erken bitmiş, iş çıkışı gelip seni alayım dedi, eveeeettt diye  atladım tabiki... Hatta eve giderken bi kokoreçmi yapsak teklifine,  kokoreç aşkıyla yanmayan biri olmama rağmen olur dedim (yuppi yemek yapmaktan kurtuldum, çünkü ikinci porsiyonu yemekle yememek arasında düşünen eşime yemesi için ısrar ettim, hihihi kötüyüm biliyorum...)




Sonrasında nihayet eve gidiyoruz ve el işime başlayabilirim diye düşünürken eşim "bi sinema mı yapsak ne!?" Bu teklife hayır dediğim daha görülmedi, hemen cep telefonuna girip en yakın sinemanın seanslarına baktım. Eşim "Dağ"filmini izlemek istedi ben "yoooo" dedim, ben "Şafak Vaktini" izlemek istedim, eşim "yooo" dedi, eşim "dağ" ben "sessiz tepe" eşim "dağ", ben şafak vakti eşim dağ derken son dönemcide kaçırıp eve doğru giderken bir anda kendimizi u dönüşüyle tekrar sinema yolunda bulduk, peki hangi filme?? Tabiki de Şafak Vakti! :)

Film başladı eşim hala ben bu oyuna nası geldim modundaydı..

Neyse günlüğe dönen bu postun o kısmını unutalım, olayımız şafak vakti, kitabını okuyalı bayağı zaman oldu, o yüzden kitaba ne kadar sadık kalmışlar açıkçası kestiremiyorum. Film aksiyon anlamında beklentimin altındaydı, daha ihtişamlı olmasını beklediğim bazı sahneler sönük geçti, sanki biraz sıkıcıydı, özellikle kitabı okumayanların anlamsız bulabileceği sahneler vardı. Vampir Günlüklerini okuduktan sonra açıkçası twilight serisi küçüklere masallar gibi gelmeye başladı ama onca kitabını okuduktan sonra son filmini izlememek olmazdı... Oyunculuklar çok kötü, bella hatun 4 bölümdür hep aynı sünepe tip, kızım sen vampir oldun, güçlendin azcık sert bas yere, yok aynı bella...

Gelelim beybi bellaya, süper çok şirin birşey o öyle, Jacob ağzının tadını biliyor mu ne ;)

Seri bitti, bende ohhh çekiyorum...
happy end,

Imdb:5.4, sinemalar: 8.1, filmmania:6.5
İyi seyirler...

2 yorum:

hey sen! okuyup geçme,yorumunu miras bırak bana...